TTK.m.555 KAPSAMINDA ANONİM ŞİRKET YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN SORUMLULUĞU DAVALARINDA DOLAYLI ZARARIN TAZMİNİ TALEBİ

Avukat Ali Mert Karakılçık

Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nın “Şirketin Zararı” başlıklı 555.maddesinde; “Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Bu çerçevede anonim şirketlerde pay sahipleri, yöneticilerin şirkete zarar veren eylemleri sebebiyle dolaylı zarara uğradıkları iddiasında ise tazminatın ancak şirkete ödenmesi kaydıyla dava açabilirler, aksi halde davanın sırf bu sebeple reddi gerekir (Prof.Dr.Oruç Hami ŞENER, Anonim ve Limited Ortaklıklara İlişkin Verilen Yargıtay Emsal Kararlarının Değerlendirilmesi, 2.Baskı, Ankara 2020, s.957 ; Prof.Dr.Ersin ÇAMOĞLU, Anonim Ortaklık Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu, 3.Baskı, İstanbul 2010, s.28 ; Üstün KÖPRÜCÜ, Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu Davası, 1.Baskı, Ankara 2022, s.165). Eş söylemle TTK.m.555’e göre şirket zararına ilişkin açılan bir davada hüküm yalnızca ödemenin doğrudan şirkete yapılmasına yönelik verilebilir (Prof.Dr.Muhammet Özekes – Prof.Dr.Vural Seven – Doç.Dr. Nedim Meriç, Sermaye Şirketlerinde Sorumluluk Davası, 1.Baskı, İstanbul 2021, s.90). Dolayısıyla pay sahipleri, tazminatın kendisine verilmesini istemiyle şirket zararının giderilmesi için dava açarsa, Yargıtay birçok kararında davayı aktif dava ehliyeti veya pasif husumet ehliyeti noksanlığından dolayı dava şartı eksikliğinden reddetmektedir (Üstün KÖPRÜCÜ, Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu Davası, s.164-165 ; Prof.Dr.Muhammet Özekes – Prof.Dr.Vural Seven – Doç.Dr. Nedim Meriç, Sermaye Şirketlerinde Sorumluluk Davası, s.172).

Yargıtay uygulamasında da benzer görüş mevcuttur. Nitekim Yargıtay, şirket müdürünün ortaklığın malvarlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışlarının (-diğer yasal şartlar da sağlanıyorsa-) dolaylı zarar kapsamında değerlendirilebileceğini, bu durum karşısında TTK’nın 555.maddesine göre dolaylı zarara yönelik alacak talebinin ancak şirkete verilmesinin istenilebileceğini, ortağın zararın kendisine ödenmesini talep etmesi halinde davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini (Y.11.HD. 15.5.2019 T. 2018/1744 E. 2019/3780 K. ; Y.11.HD. 10.10.2018 T. 2017/57 E. 2018/6214 K. ; Y.11.HD. 24.11.2016 T. 2015/14484 E. 2016/9091 K. ; Y.11.HD. 7.10.2019 T. 2018/4786 E. 2019/6244 K.), davalı şirket müdürlerinin, şirket tarafından açılan bir davadan vazgeçmeleri sonucu davacı ortağın zarar gördüğü iddiasının doğrudan doğruya zarar olmayıp dolaylı bir zarara ilişkin olduğunu, davacı tarafın bu zarar karşılığının şirkete değil de kendisine ödenmesini istemesi nedeniyle davanın reddi gerektiğini (Y.11.HD. 15.10.2009 T. 556 E. 10596 K. ; Y.11.HD. 18.1.2016 T. 2016/9970 E. 2016/392 K. ; Y.11.HD. 15.4.2019 T. 2018/1464 E. 2019/2911 K.), TTK.m.555 kapsamında şirketin uğradığı zararın tazmini için açılan bir davada zararın ancak şirkete ödenmesinin istenebileceğini, şirket ortağına ödeme yapılmasının talep edilmesi halinde davanın reddi gerektiğini (Y.11.HD. 15.01.2020 T. 2406 E. 423 K.), davalı şirket müdürünün şahsi şirketinin kullandığı krediye davacının ortağı olduğu şirketin kefil yapılması halinde oluşabilecek zararın dolaylı zarar olduğunu, dolaylı zarar halinde zararın yalnızca şirkete ödenmesinin talep edilebileceğini (Y.11.HD. 09.07.2018 T. 13783 E. 5014 K. ; Y.11.HD. 13.12.2012 T. 5 E. 20733 K.) sıklıkla vurgulamaktadır. Bu hususta bir kısım karar özetleri aşağıdaki şekildedir;

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15.5.2019 Tarihli 2018/1744 Esas 2019/3780 Karar Sayılı ilamı; “… Müdürün ortaklığın mal varlığının azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar, ortaklık alacaklılarını ve payları oranında ortakları da etkiler. Başka bir anlatımla, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, alacaklıların ve ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğurur.
Bu durum karşısında, dava konusu zararın dolaylı zarar olduğu yönündeki yerel mahkeme kabulü yerinde ise de, dava dışı şirket hakkında iflas durumu da söz konusu olmadığından, TTK 555. maddesine göre dolaylı zarara yönelik alacak talebinin ancak şirkete verilmesinin istenilebilecek olmasına göre, davanın davalı … yönünden de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı … yararına bozulması gerekmiştir.”

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 10.10.2018 Tarihli 2017/57 Esas 2018/6214 Karar Sayılı ilamı; “…Yöneticiler ve denetçiler aleyhine açılacak sorumluluk davasında asıl dava hakkı, ortaklığa aittir. Ancak, zarar gören ortakların da yöneticiler ve denetçiler aleyhine dava açma hakkı bulunmaktadır. Ortakların dava açma hakkı da doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik içerir. Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların dolaylı zarar görmesine yol açar. Bu tür davalarda, hükmolunacak tazminatın da şirkete verilmek üzere istenmesi ve hükmedilmesi gerekmektedir.  … Uyuşmazlık konusu olayda yönetim kurulu üyesinin dava dışı anonim şirketi zararlandırıcı eylemleri söz konusu olup, açıklanan zararlar, dava dışı anonim şirketin doğrudan, davacılar murisinin ise, dolaylı zararı kapsamındadır. Bu durum karşısında, davacılar murisi ortağın dolaylı zarar talebi nedeniyle hükmolunacak tazminatın dava dışı anonim şirkete verilmesinin istenmesi gerektiği halde davacıların kendilerine verilmesini istemeleri nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.”

SONUÇ OLARAK; anonim şirketlerde pay sahipleri, yöneticilerin şirkete zarar veren eylemleri sebebiyle dolaylı zarara uğradıkları iddiasında ise tazminatın ancak şirkete ödenmesi kaydıyla dava açabilirler, aksi halde davanın sırf bu sebeple reddi gerekir. Eş söylemle TTK.m.555’e göre şirket zararına ilişkin açılan bir davada hüküm yalnızca ödemenin doğrudan şirkete yapılmasına yönelik verilebilir.