BUTLAN
TTK’nın 447’nci maddesinde genel kurulun, Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, yine pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararlarının batıl olduğu hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda alınan karar, şekil ve usul bakımından geçerli olmakla birlikte konusu bakımından emredici kanun hükümlerine, ahlaka ve adaba aykırı ve imkansız ise alınan genel kurul kararı batıldır ve en baştan itibaren geçerli değildir[1].
TTK’nın 447’nci maddesi kapsamında kamu düzenine aykırılık nedeniyle getirilen emredici hukuk kurallarına aykırılığına örnek olarak; TTK 400’de öngörülen kanuni yasaklara aykırı olarak bir denetçi seçilirse, TTK 456/1’e göre sermayeye oranla önemli miktar sermaye ortaklığa getirilmemesine rağmen sermaye artırım kararı alınmışsa, TTK 548’e göre ortaklık malvarlığı ortaklara dağıtıldıktan sonra tasfiyeden dönme kararı alınırsa, ortakların yasal olarak önemli kabul edilmiş ve emredici şekilde düzenlenmiş haklarını ağır şekilde sınırlandıran ya da sonlandıran karar alınırsa, ortağın genel kurula katılma hakkını, asgari oy hakkını, ortakların iptal davası açma hakkını, butlanın tespiti davası açma hakkını, haklı sebeple fesih davası açma hakkını, organ eksikliğine dayalı fesih ve sorumluluk davası açma hakkını sınırlandıran ya da ortadan kaldıran genel kurul kararları butlanla maluldur[2]. Yine anonim ortaklığın temel yapısını dikkate almayan, bu kapsamda genel kurulun devredilemez yetkilerini yönetim kuruluna devreden, şirket borçlarından ötürü ortakların şahsi sorumluluklarını öngören, genel kurulun ortaklara ortaklık karından yedek akçe ayırmadan önce yüzde yirmi oranında kar payı dağıtılmasına ilişkin sözleşme değişikliği kararları geçersizdir[3].
İptal edilebilirlik ve butlan arasındaki farkın izahı açısında şu örnekler verilebilir; TTK’nın 414’üncü maddesi kapsamında toplantı davet ve ilanının toplantı tarihinden iki hafta önce gerçekleştirilmesi gerektiğine dair emredici madde hükmüne aykırı bir ana sözleşme değişikliğine dair genel kurul kararı butlanla batıldır. Ancak bu emredici hükme uyulmadan gerçekleştirilecek genel kurul kararı iptal edilebilirlik yaptırımına tabidir[4]
TTK’nın 436’ncı maddesi kapsamında pay sahibinin kendisi, eşi, alt ve üst soyu hakkında yapılacak genel kurul oylamasına katılımının yasak olduğuna dair emredici hükme aykırı kurallar getiren genel kurul kararı butlanla batıldır. Ancak bu emredici hükme aykırı şekilde oylamaya katılınması halinde alınacak genel kurul kararı iptal edilebilirlik yaptırımına tabidir[5].
TTK’nın 462/3’üncü maddesinde iç kaynaklardan sermaye artırımı halinde pay sahiplerinin sermaye oranlarına göre ödemesiz pay sahibi olabileceğine ve bu hakkın genel kurul kararıyla sınırlandırılamayacağına dair düzenlemeyi ortadan kaldıran genel kurul kararı butlanla batıl iken ödemesiz pay alma hakkını bir defa ihlal eden genel kurul kararı iptale tabidir[6].
TTK’nın 447’nci maddesinde butlan halleri “özellikle” denilmek suretiyle sayıldığından bu sebeplerin sınırlı sayıda olmadığı anlaşılmaktadır. Kanun gerekçesinde her hükme aykırılığın butlan sonucunu doğurmadığı, butlanın ikincilliği ilkesinin uygulanması gerektiği belirtilmektedir. Bu kapsamda TTK 447’de sayılan bu üç halin dışında emredici hükümlere aykırı olan her esas sözleşme hükmünün mutlak surette butlanla malul olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu hususta dikkat edilmesi gereken, emredici hükümlere aykırı düzenlemenin niteliğinin tespit edilmesi ve ona uygun yaptırımın bulunmasıdır[7]. Örneğin TTK 410 hükmüne göre genel kurulun toplantıya çağırılmasına, toplantıya katılma ve gündemin ilanına ilişkin hükümler emredici olarak düzenlenmelerine rağmen bunlara aykırılık halleri TTK’nın 445’inci maddesi kapsamında iptal yaptırımına tabidir. Yine pay sahibi olmayan kişilerin genel kurula katılması ya da oy kullanması halinde de söz konusu genel kurul kararı butlan değil iptal yaptırımına tabi olacaktır. Fakat pay sahibinin genel kurulda temsil edilmesine ilişkin hakkının TTK’nın 425/1’inci madde hükmünü aşacak şekilde esas sözleşme ile sınırlandırılması iptale değil butlan yaptırımına tabidir[8].
Yine anonim şirketin temel yapısına uygun olan tek borç ilkesine aykırılık yaratacak şekilde gerçekleştirilen esas sözleşme değişikliklerine ilişkin kararlar butlanla batıldır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında pay sahiplerine ek yükümlülükleri yükleyen esas sözleşme değişiklikleri, pay sahiplerine sınırsız sorumluluk yükleyen esas sözleşme değişiklikleri anonim şirketin temel yapısına aykırı olduğu için batıldır[9]. Yine sermayenin korunması hakkındaki emredici hükümlere aykırı olacak şekilde TTK’nın 379 vd maddelerine aykırı biçimde şirketin kendi hisselerini iktisap edeceğine dair esas sözleşme değişikliğine ilişkin kararlar, yasanın 332’nci maddesinde düzenlenen asgari sermaye miktarına ilişkin hükme aykırı esas sözleşme düzenlemesi, itibari değerin altında hisse çıkarılacağına dair esas sözleşme değişikliği kararı, yasanın 358’inci maddesindeki pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağına aykırı esas sözleşme değişikliği kararları butlanla batıldır[10].
Pay sahibinin genel kurula katılma hakkını sınırlandıran ya da kaldıran butlan yaptırımına tabi genel kurul kararlarına örnek olarak; genel kurula iki hafta olan yasal çağrı süresinin 10 güne çekilmesi, bazı pay sahiplerinin genel kurula katılmasını yasaklayan kararlar gösterilebilir[11].
TTK’nın getirdiği yeniliklerden olan bilgi alma ve inceleme hakkını sınırlandıran kararlar da butlanla maluldür[12].
Pay sahibinin oy hakkının temsilci temsilcisi aracılığı ile kullanılmasını yasaklayan esas sözleşme değişikliği kararları, pay sahiplerinin iptal davası açma hakkını sınırlandıran kararlar butlanla maluldür[13].
Yasada sayılan anonim şirket temel yapısını bozan genel kurul kararlarına örnek olarak; şirkete kredi veren bir kişiye veya kuruma pay sahipleri ile aynı haklara sahip olacak şekilde kar payı, genel kurula katılma ve tasfiye payı alma gibi haklar tanınması, YK’da üye olmayan birine üyelik hakları tanınması örnek olabilir[14].
Yasada düzenlenen sermayenin korunması hükümlerine aykırılığa örnek olarak ise itibari değerin altında yeni pay ihraç edilmesi, şirket kasasından ödenmek üzere şirket ortaklarına çıkma hakkı tanınması, kar dağıtımının genel kurul yerine yönetim kurulunca karara bağlanması, yedek akçe ayrılmadan kar payı dağıtım kararı alınması, şirketin gerçekte kar etmemesine rağmen fiktif olarak kar gösterilip kar payı dağıtım kararı alınması halinde bu genel kurul kararları butlanla maluldür[15].
Yine şirketin sermayesinin paylara bölünmesine aykırı olacak biçimde sermayeyi birleştiren, sermayenin çok üzerinde borca girerek şirketin yıllarca borçlanmasını ve bu suretle kar payı dağıtmasına engel olacak genel kurul kararları, kar payı dağıtım yasağı getiren genel kurul kararları, pay sahibinin dava açma hakkını ortadan kaldıran, ortaklığın borçlarından ortakları sorumlu tutarak kollektif şirket yapısına yaklaştıran kararlar anonim şirketin temel yapısına aykırı olduğu için butlanla batıldır[16].
Batıl genel kurul kararlarının hüküm ve sonuçları yokluk yaptırımı ile aynı yöndedir. Butlanla malul kararlar, en baştan itibaren geçersizdir. Bu kararlar hüküm ve sonuç doğurmayacağı gibi ticaret siciline tescil ve ilan edilemez[17].
Anonim şirket genel kurul kararları da hukuki işlem niteliği taşıdığından Türk Borçlar Kanunu kapsamında sözleşme serbestisi sınırlarına tabidir[18].
[1] ŞENER, s.532.
[2] ŞENER, s.532.
[3] ŞENER, s.533.
[4] MOROĞLU, s.161.
[5] MOROĞLU, s.162.
[6] MOROĞLU, s.163.
[7] PULAŞLI, s.388.
[8] PULAŞLI, s.388.
[9] PULAŞLI, s.388.
[10] PULAŞLI, s.388.
[11] PULAŞLI, s.389.
[12] PULAŞLI, s.389.
[13] PULAŞLI, s.389.
[14] PULAŞLI, s.391.
[15] PULAŞLI, s.392.
[16] ERDEM, Can, 173-174.
[17] ŞENER, s.533.
[18] PULAŞLI, s.386.