Avukat Ali Mert Karakılçık
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 450.maddesinde; “Genel kurul kararının iptaline veya butlanına ilişkin mahkeme kararı, kesinleştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade eder. Yönetim kurulu bu kararın bir suretini derhâl ticaret siciline tescil ettirmek ve internet sitesine koymak zorundadır.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Bu kapsamda anonim ve limited şirketlerde mahkeme tarafından verilen genel kurul kararının iptaline ya da butlanına ilişkin mahkeme kararı, ancak kesinleşmesiyle birlikte alındığı tarihten başlamak üzere geçmişe etkili olarak ortadan kaldırılmış olur (Prof.Dr.Oruç Hami ŞENER, Limited Ortaklıklar Hukuku, Ankara 2017, s.640 ; Dr.Öğr.Üyesi Seda SEYMAN, Şirketler Hukuku Şerhi, Cilt-2, Ankara 2023, s.2600). Dolayısıyla iptal kararı ancak kesinleştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade eder (Prof.Dr.Hasan PULAŞLI, Şirketler Hukuku Şerhi, Cilt-2, 3.Baskı, Ankara 2018, s.1118). Bu nedenle de anonim ve limited şirket genel kurul kararlarının iptaline ve butlanına ilişkin ilamlar, tüzel kişiliğin şahsının hukukuna ilişkin olduğundan kesinleşmeden icraya konulamaz. Burada ilamın, eklentileri niteliğinde olan vekalet ücreti ve yargılama gideri de aynı kurala tabi olduğundan asıl hüküm kesinleşmeden bu eklentilerin de icra takibine konu edilmesi düşünülemez. Yargı uygulamasında da aynı görüş mevcuttur;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43.Hukuk Dairesi’nin 10.05.2022 Tarihli 2022/782 Esas 2022/590 Karar sayılı ilamında; “…HMK’nun 367/2 maddesi gereğince şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Yargıtay uygulamaları ve öğretide kabul edilen ticari şirketlere ilişkin ilamların kesinleşmeden takibe konu olmaması gerekçesi olarak HMK 367/2 fıkrası uyarınca kişiler hukukuna dayandırılmıştır. Ticari şirketlere ilişkin ilamlarda sicil değişikliği yaptığı gerekçesiyle kesinleşme aranmıştır. (Y12.H.D03/11/2021 tarih ve E: 2021/3934 -K: 2021/9635) 6102 sayılı TTK’nın 450 maddesi uyarınca Genel kurul kararının iptaline veya butlanına iliskin mahkeme kararı, kesinleştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade edeceği ve yönetim kurulu bu kararın bir suretini derhâl ticaret siciline tescil ettirmek ve internet sitesine koymak zorunda olduğu düzenlenmiştir. BU HUKUKİ AÇIKLAMAYA GÖRE GENEL KURUL KARARININ BUTLANINA İLİSKİN İLAMLAR TÜZEL KİSİLİĞİN ŞAHSININ HUKUKUNA İLGİLİ OLUP, KESİNLEŞMEDEN İNFAZA KONULAMAZ. İLAMIN, EKLENTİLERİ NİTELİĞİNDE OLAN VEKALET ÜCRETİ VE YARGILAMA GİDERİ DE AYNI KURALA TABİ OLMASINA GÖRE ASIL HÜKÜM KESİNLEŞMEDEN EKLENTİLERİ DE AYRICA TAKİBE KONULAMAYACAĞINDAN ihtiyati haciz talebine konu alacak talebi yönünden ortada muaccel-müeccel bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Açıklanan nedenlerle mahkemece borçlu vekilini itirazının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile itirazın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır…” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43.Hukuk Dairesi’nin 10.05.2022 Tarihli 2022/773 Esas 2022/591 Karar sayılı ilamında da aynı yönde hüküm tesis edilmiştir; “…HMK’nun 367/2 maddesi gereğince şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Yargıtay uygulamaları ve öğretide kabul edilen ticari şirketlere ilişkin ilamların kesinleşmeden takibe konu olmaması gerekçesi olarak HMK 367/2 fıkrası uyarınca kişiler hukukuna dayandırılmıştır. Ticari şirketlere ilişkin ilamlarda sicil değişikliği yaptığı gerekçesiyle kesinleşme aranmıştır. (Y12.H.D03/11/2021 tarih ve E: 2021/3934 -K: 2021/9635) 6102 sayılı TTK’nın 450 maddesi uyarınca Genel kurul kararının iptaline veya butlanına iliskin mahkeme kararı, kesinleştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade edeceği ve yönetim kurulu bu kararın bir suretini derhâl ticaret siciline tescil ettirmek ve internet sitesine koymak zorunda olduğu düzenlenmiştir. BU HUKUKİ AÇIKLAMAYA GÖRE GENEL KURUL KARARININ BUTLANINA İLİSKİN İLAMLAR TÜZEL KİSİLİĞİN ŞAHSININ HUKUKUNA İLGİLİ OLUP, KESİNLEŞMEDEN İNFAZA KONULAMAZ. İLAMIN, EKLENTİLERİ NİTELİĞİNDE OLAN VEKALET ÜCRETİ VE YARGILAMA GİDERİ DE AYNI KURALA TABİ OLMASINA GÖRE ASIL HÜKÜM KESİNLEŞMEDEN EKLENTİLERİ DE AYRICA TAKİBE KONULAMAYACAĞINDAN ihtiyati haciz talebine konu alacak talebi yönünden ortada muaccel -müeccel bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Açıklanan nedenlerle mahkemece borçlu vekilini itirazının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile itirazın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır…”
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 03.11.2021 tarihli 2021/3934 Esas 2021/9635 Karar sayılı ilamı da benzer yöndedir; “…Dairemizin bazı kararlarında da ticari şirketlere ilişkin ilamlarda sicil değişikliği yaptığı gerekçesiyle kesinleşme aranmıştır. Takibe dayanak ilama konu Türk Ticaret Kanununda sayılan ticaret şirketlerinden anonim şirkettir. Anonim şirketlerde pay bedelinin ödenmesi ve pay devri sicil kayıtlarında herhangi bir değişiklik yapmamaktadır.”
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 10.12.2018 Tarihli 2017/2470 Esas 2018/7739 Karar sayılı ilamı da benzer yöndedir; “…6102 S. K. Md. 622 gereğince bu kanunun anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanacağı düzenlenmektedir. 6102 S.K Md. 450 maddesi gereğince genel kurul kararının iptaline ilişkin kesin hüküm geçmişse etkilidir. Fakat bu geçmişse etki şirket içi ilişkilerde ve bir de genel kurul kararının şirket ile üçüncü kişiler arasındaki hukuki ilişkinin unsuru veya geçerliliği şartı olduğu hallerde söz konusudur.”
SONUÇ OLARAK; anonim ve limited şirket genel kurul kararlarının iptaline ve butlanına ilişkin ilamlar, tüzel kişiliğin şahsının hukukuna ilişkin olduğundan kesinleşmeden icraya konulamaz. Burada ilamın, eklentileri niteliğinde olan vekalet ücreti ve yargılama gideri de aynı kurala tabi olduğundan asıl hüküm kesinleşmeden bu eklentilerin de icra takibine konu edilmesi düşünülemez.