Avukat Ali Mert Karakılçık
Bilindiği üzere İİK.m.72 kapsamında açılacak menfi tespit davalarında genel görevli mahkeme dava konusu alacağın miktarına bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemeleridir (HMK.m.2/1) (Prof.Dr.Timuçin MUŞUL, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 3.Baskı Ankara 2020, s.291). Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevi” başlıklı 2.maddesinde; “(1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Bu kapsamda menfi tespit davalarında alacak miktarına bakılmaksızın kural olarak Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir (Yargıtay Üyesi Mahmut Coşkun, İtirazın İptali – Menfi Tespit – İstirdat – Tasarrufun İptali Davaları, Seçkin Yayınları, 6.Baskı, Ankara 2020, s.660). Yargıtay uygulamasında da aynı görüş hakim olup kararlarda istikrarlı şekilde kambiyo senedi vasfı bulunmayan belgelere karşı açılacak menfi tespit davalarında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmektedir.
Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 10.12.2019 Tarihli 2017/2865 Esas 2019/12307 Karar sayılı kararında da aynı husus vurgulanmıştır; “…Somut olayda, …Takip konusu bono, üzerinde DÜZENLEME TARİHİ VE DÜZENLEME YERİ BELİRTİLMEDİĞİNDEN KAMBİYO SENEDİ VASFINI HAİZ BULUNMAMAKTADIR. Bu durumda, uyuşmazlığın çözümünde kambiyo senetlerine ilişkin kuralların dolayısıyla Türk Ticaret Kanununa ilişkin hükümlerin tartışılması gerekmeyeceğinden davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu söylenemez. Tarafların tacir oldukları da iddia edilmediğine göre, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. O hâlde, mahkemece, davaya bakmakla GÖREVLİ MAHKEME ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ OLDUĞUNDAN görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” (Kambiyo Vasfı Bulunmayan Belgeye Karşı Açılan Menfi Tespit Davasında Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğuna Dair Diğer Bir Karar: Yargıtay 17.Hd. 20.01.2015 T. 2014/24353 E. 697 K. ; Yargıtay Üyesi Mahmut Coşkun, İtirazın İptali – Menfi Tespit – İstirdat – Tasarrufun İptali Davaları, s.666).
TTK’nın 4/1-a bendine göre TTK’da öngörülen hususlardan doğan davalar ise tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayıldığından bu davaların ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir (Yargıtay 19.Hd. 28.01.2014 T. 17215/2046). Dolayısıyla ticari dava (TTK.m.4) niteliğindeki menfi tespit davalarında da görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir (Prof.Dr.Timuçin MUŞUL, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 3.Baskı Ankara 2020, s.298 ; Yargıtay 11.Hd. 07.05.2014 T. 1272/8663 ; Yargıtay 19.Hd. 03.12.2013 T. 14683/19265 ; Yargıtay 13.Hd. 26.05.2014 T. 18006/16423 ; Yargıtay 11.Hd. 03.04.2014 T. 3238/6567 ; Yargıtay 19.Hd. 27.01.2014 T. 16302/1970 ; Yargıtay 19.Hd. 16.01.2014 T. 15454/1310 ; Yargıtay 19.Hd. 09.06.2014 T. 6970/10702 ; Yargıtay 19.Hd. 21.05.2014 T. 7634/9626 ; Yargıtay 11.Hd. 07.05.2014 T. 1272/8663 ; Yargıtay 19.Hd. 29.04.2014 T. 7286/10026 ; Yargıtay.Hd. 07.01.2014 T. 4493/6651 ; Y.11.HD. 10.03.2014 T. 6732/4568 ; Y.11.HD. 28.01.2014 T. 17215/2046 ; Yargıtay 11.Hd. 28.06.2004 T. 11978/8099 ; Yargıtay 11.Hd. 03.12.2013 T. 14683/19265 ; Yargıtay 11.Hd. 21.11.2013 T. 14380/18680 ; Yargıtay 11.Hd. 10.10.2013 T. 9140/15850 ; Yargıtay 11.Hd. 16.09.2013 T. 10690/13953 ; Yargıtay 11.Hd. 10.06.2013 T. 6417/10674 ; Yargıtay 15.Hd. 02.04.2013 T. 1132/2246) (Av.Talih UYAR, Menfi Tespit ve İstirdat Davası, 5.Baskı, Ankara 2022, s.28 ; Prof.Dr.Baki KURU, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara 2013, s.364).
Genel haciz yoluyla takiplere karşı açılacak menfi tespit davalarında yetkili mahkeme ise davalının ikametgahının bulunduğu yer veya takibin yapıldığı yer mahkemesidir (Yargıtay 19.Hd. 24.05.2012 T. 2588/8743 ; Yargıtay 19.Hd. 02.02.2010 T. 8411/6516 ; Yargıtay 19.Hd. 02.04.2014 T. 3344/6459 ; Yargıtay 19.Hd. 16.01.2014 T. 18758/1291 ; Yargıtay 19.Hd. 20.11.2012 T. 9355/17292 ; Yargıtay 19.Hd. 24.05.2012 T. 2588/8743 ; Yargıtay 19.Hd. 27.05.2010 T. 8411/6516 ; Yargıtay 19.Hd. 28.03.2012 T. 1849/5125 ; Yargıtay 19.Hd. 19.03.2012 T. 1721/4478 ; Yargıtay 19.Hd. 20.03.2012 T. 12982/4570 ; Yargıtay 19.Hd. 06.02.2012 T. 15345/1563).
Sonuç Olarak; menfi tespit davalarında genel görevli mahkeme HMK.m.2/1 uyarınca dava konusu alacağın miktarına bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemeleridir. TTK’nın 4/1-a bendine göre TTK’da öngörülen hususlardan doğan davalar ise tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayıldığından bu davaların ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu davalarda yetkili mahkeme ise davalının ikametgahının bulunduğu yer veya takibin yapıldığı yer mahkemesidir.
