Av.Ali Mert KARAKILÇIK
Öğretide de ifade edildiği üzere yeni olmayan bir teknik bilginin buluş veya faydalı model olması mümkün değildir. Dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir zamanda kamunun ulaşabileceği biçimde ileri sürülen buluşa ilişkin bilgi -yazılı veya sözlü- mevcutsa artık o buluş yeni değildir. Açıklama herkesin ulaşabileceği şekilde yazıyla açıklanmış veya başka bir yolla yapılmışsa da buluş yeni sayılamaz. Bir makale, kitap, kitaptaki herhangi bir paragraf, hatta dipnot, herhangi bir ülkenin buluşlarla ilgili kurumunun bültenindeki yazılar, resimler, şemalar, bir aletin tarifnamesi, internet sitesindeki bilgi vs, yazı ile açıklamaya örnektir. Radyo tvdeki konferans, seminer, panel gibi toplantılardaki konuşmalar, haberler ve dersler vs ise “başka yolla açıklama” içine girer. Yani yeniliğin arandığı çevre tüm dünyadır. Doktrinde de benzer görüşler mevcuttur;
“Herkesin ulaşabileceği şekilde yazıyla açıklanmış veya başka bir yolla yapılmışsa buluş yeni sayılamaz. Bir makale, kitap, kitaptaki herhangi bir paragraf, hatta dipnot, HERHANGİ BİR ÜLKENİN BULUŞLARLA İLGİLİ KURUMUNUN BÜLTENİNDEKİ YAZILAR, resimler, şemalar, bir aletin tarifnamesi, internet sitesindeki bilgi vs yazı ile açıklamaya örnektir. Radyo tvdeki konferans, seminer, panel gibi toplantılardaki konuşmalar, haberler ve dersler vs ise “başka yolla açıklama” içine girer.” (Prof.Dr.Ünal TEKİNALP, Fikri Mülkiyet Hukuku, Beşinci Baskı, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2012, s.734).
“Faydalı model başvurusuna konu buluş, başvuru tarihinden önce Türkiye’de veya dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuşsa yeni değildir. Demek ki bir buluşa faydalı model belgesi alabilmek için o buluşun dünya çapında yeni olması gerekir.” (Prof.Dr.Raif KARASU – Dr.Cahit SULUK, Fikri Mülkiyet Hukuku, İkinci Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara 2018, s.303).
“Faydalı modeller açısından yenilik ise faydalı model belgesi başvurusuna konu olan buluş başvuru tarihinden önce, Türkiye içinde veya dünyada herkesin ulaşabileceği şekilde yazı olarak veya bir başka yolla açıklanmamış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmamış olmasıdır. Faydalı modeller açısından yenilik “kullanım” hali dışında mutlak yeniliktir. Yani yeniliğin aradığı çevre TÜM DÜNYADIR. Bir buluşun yeniliğini ortadan kaldıran açıklamalar : 1- Yazılı veya sözlü tanıtım 2- Kullanım 3- Başka yolla yapılan açıklamalar 4- Faydalı model ve patent başvurularıdır.” (Av.Engin ERDİL, Fikri Mülkiyet Hukuku, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2016, s.211).
“Yeni olmayan bir teknik bilginin buluş veya faydalı model olması mümkün değildir. …Dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir zamanda kamunun ulaşabileceği biçimde ileri sürülen buluşa ilişkin bilgi -yazılı veya sözlü- mevcutsa artık o buluş yeni değildir.” (Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi E.Hakimi İlhami GÜNEŞ – Patent ve Faydalı Model Hukuku Hukuku, Üçüncü Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara 2020, s.463-464).
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 04.04.2016 Tarihli, 2015/7551 Esas– 2016/3542 Karar sayılı kararında; “…Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamında göre davalıya ait faydalı modelin başvuru tarihi olan 01.09.2009 tarihinden önce dergilerine, kataloglara ve ticarete konu olarak kamuya açıklandığı, bu nedenle anılan faydalı model belgesinin 551 sayılı KHK’nın 156.maddesi uyarınca BAŞVURU TARİHİNDEN ÖNCE HERHANGİ BİR ŞEKİLDE KAMUYA AÇIKLANMIŞ BİLGİ YENİLİĞİNİN ORTADAN KALKTIĞI, FAYDALI MODELİN YENİ OLMAMASI NEDENİYLE HÜKÜMSÜZ KILINMASI GEREKTİĞİ gerekçesiyle davanın kabulüne, davalıya ait …………. Faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir. SONUÇ : …usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA, …” (Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi E.Hakimi İlhami GÜNEŞ – Patent ve Faydalı Model Hukuku Hukuku, Üçüncü Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara 2020, s.499).
Tüm bu hususlarla birlikte faydalı modele konu ürün, tescil tarihi öncesi yurtdışında satışa arz edilmişse, faydalı model yine yenilik unsurunu taşımaz. Yargıtay uygulamasında da benzer yönde kararlar mevcuttur;
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 18.04.2016 Tarihli, 2015/9798 Esas – 2016/4289 Karar sayılı kararında; “…Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamında göre ……faydalı modelin kültüvatör ayağında yenilik başlığını taşımakta olduğu belgenin koruma alanını gösteren istemler ile davacının dayandığı YENİLİK BOZUCU AMERİKAN PATENT BELGESİ, İSPANYOL PATENT BELGESİ VE ALMAN PATENT BELGESİ KARŞILAŞTIRMASINDA ALINAN BELGELERDE, FAYDALI MODELİN İSTEMLERİ AYNEN YER ALDIĞINDAN FAYDALI MODEL KONUSU YENİLİK TAŞIMADIĞI, davalının …… bir yenilik iddiasının ise dava konusu faydalı modelde yer almadığı gerekçesiyle PatKHK’nın faydalı model tesciline ilişkin 156, 10 maddeleri gereği olan şartlar sağlanmadığından faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. SONUÇ : …usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA, …”
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 20.09.2011 Tarihli 2010/1140 Esas – 2011/10591 Karar sayılı kararı; “Mahkemece, iddia savunma benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında göre hükümsüzlüğü istenen faydalı model belgesine konu makine ile çalışma prensipleri ve parçalarının tamamı aynı olan bir makinanın tescil tarihinden on iki yıl önce üretilerek piyasaya sunulduğu, bu nedenle davalının ürününün yenilik unsurunu taşımadığı, 551 sayılı KHK’nın 165.maddesinde düzenlenen hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ………sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, … karar verilmiştir. …davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.”
Yine faydalı model belge sahibi kendi dava dilekçesi ve ihtarnamelerinde ürünü tescil tarihi öncesinde kullandığını beyan ederse davaya konu faydalı modelin yenilik özelliğinin ortadan kalktığı kabul edilmelidir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 08.11.2010 Tarih – 2009/5052 E. 2010/11405 K. sayılı kararı; “…Mahkemece tüm dosya kapsamından, davalının 28.12.2006 tarihli sayılı başvuru ile pres baskılı küvet tipi araç üstü damperli kasa tipi tertibatı buluş başlıklı faydalı model belgesi bulunduğu, davalının 23.11.2007 tarihli davacılara gönderdiği davacılara gönderdiği ihtarnamede … konu damperi 1999 yılından itibaren üretmekte olduğunu belirttiği, yine davalı vekili 28.02.2008 tarihli tespit ve ihtiyati tedbir istekli Ankara FSHHM’ne hitaben yazdığı dilekçede müvekkil şirketin pres baskılı küvet tipi damperi 1999 yılından itibaren üretmekte olduğunu beyan ettiği, her iki beyan ile davaya konu faydalı modelin yenilik özelliğinin ortadan kalktığı gerekçesiyle faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmiştir. … SONUÇ : …usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA, …”
“…Faydalı model verilerek korunacak buluşun yeni olması gerekir. Avrupa Patent Sözleşmesine göre bir buluş, tekniğin bilinen durumuna dahil değilse yeni sayılır (m.54/1). “Tekniğin bilinen durumu” kavramı, yenilik kavramına açıklık getirmek için öngörülmüştür. Yani, tekniğin bilinen durumuna ait olmayan buluş yeni sayılır. Diğer bir anlatımla, tekniğin bilinen durumuna ilişkin buluş yeni sayılmaz. Buluşta ilke olarak, evrensel, mutlak yenilik aranmaktadır. SMK.m.83 hükmü, faydalı model başvurusunun yapıldığı tarihten önce buluş konusunda “dünyanın herhangi bir yerinde” herhangi bir şekilde açıklanan bilgileri yeniliği kaldırır şekilde açıklanan bilgileri yeniliği kaldırır nitelikte görmektedir. İSTERSE; BULUŞ SAHİBİNİN BU Bilgilerden haberi olmasın, smk, bu bilgilerin modern iletişim araçlarıyla buluş sahibine ulaştığını var sayıyor. (BU VARSAYIMIN AKSİ İSPATLANAMAZ-Tekinalp, Ü.: Fikri Mülkiyet Hukuku, B.1, İstanbul 1999, s.537)” (Dr.Jur.Mevci ERGÜM, Fikri Mülkiyet Hukuku, Legem Yayınevi, Ankara 2020, s.1069).
“Yeniliğin bozulması, bizzat belge sahibinin beyanları ile de gerçekleşebilir. Bu türden bir iddianın tartışıldığı aşağıdaki karar örnek niteliğindedir (11.Hukuk Dairesi – 08.11.2010 Tarih – 2009/5052 E. 2010/11405 K.) Somut olayda davalı vekilinin 28.02.2008 tarihli “tespit ve ihtiyati tedbir” istemli Ankara FSHHM’ne hitaben yazdığı dilekçede müvekkil şirketin pres baskılı küvet tipi damperi 1999 yılından itibaren üretmekte olduğunu beyan ettiği, her iki beyan ile davaya konu faydalı modelin yenilik özelliğinin ortadan kalktığı ileri sürülmüştür.” (Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi E.Hakimi İlhami GÜNEŞ – Patent ve Faydalı Model Hukuku Hukuku, Üçüncü Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara 2020, s.467).
Kanunda belirtilen unsurları taşımayan faydalı modellerin hükümsüzlüğü istemiyle açılacak davalar, belgenin geçerliliği süresince veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde açılabilir. Faydalı modelin hükümsüzlük kararı geçmişe etkilidir. Faydalın modelin hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı herkese karşı hüküm doğurur (SMK.m.139/4). Bu dava ile gerek kamu gerekse özel menfaatlerin korunması temel hedeftir. Doktrinde de benzer görüşler mevcuttur;
“Faydalı modelin hükümsüzlük kararı geçmişe etkilidir. …Faydalın modelin hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı herkese karşı hüküm doğurur (SMK.m.139/4).” (Dr.Jur.Mevci ERGÜM, Fikri Mülkiyet Hukuku, Legem Yayınevi, Ankara 2020, s.1064).
“…Faydalı modelin hükümsüzlüğü davasının başlıca özellikleri şunlardır; Davada gerek kamu gerekse özel menfaatlerin korunması temel hedeftir.” (Dr.Jur.Mevci ERGÜM, Fikri Mülkiyet Hukuku, Legem Yayınevi, Ankara 2020, s.1065).
“…Faydalı modelin hükümsüzlüğü davası, Kurum’un nihai kararından sonra ve faydalı modelin koruma süresince veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde, Patent siciline faydalı model sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılabilir.” (Dr.Jur.Mevci ERGÜM, Fikri Mülkiyet Hukuku, Legem Yayınevi, Ankara 2020, s.1065).
“…Faydalı modelin hükümsüzlüğü davası, faydalı modelin koruma süresince veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde açılabilir (SMK m.144/3). Bu kural uyarınca, faydalı modelin hükümsüzlük davası; bir faydalı model işlemde olduğu süre içinde veya işlemden kalkmış olsa bile faydalı model hakkının sona ermesini izleyen beş yıl içinde açılabilir. Bu süre, faydalı modelin ileriye yönelik devam edebilecek etkisinin olacağı anlayışıyla öngörülmüştür. söz konusu süre, zamanaşımı değil, hak düşürücü niteliğini haizdir.” (Dr.Jur.Mevci ERGÜM, Fikri Mülkiyet Hukuku, Legem Yayınevi, Ankara 2020, s.1067).
“…Hükümsüzlük davasının zamanaşımına uğraması söz konusu değildir. Zira hukuka aykırılık oluşturan durum – tescil – süreklilik arz etmektedir. Sürenin başlangıcında sona ermenin gerçekleştiği tarih esas alınmalıdır.” (Dr.Jur.Mevci ERGÜM, Fikri Mülkiyet Hukuku, Legem Yayınevi, Ankara 2020, s.1067).
“Hükümsüzlük davaları, belgenin geçerliliği süresince veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde açılabilir.” (Prof.Dr.Raif KARASU – Dr.Cahit SULUK, Fikri Mülkiyet Hukuku, İkinci Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara 2018, s.307).
“Faydalı modelin hükümsüzlüğü de geçerlilik süresince ve nihaen hakkın sona ermesini izleyen 5 yıl içinde açılabilir.” (Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi E.Hakimi İlhami GÜNEŞ – Patent ve Faydalı Model Hukuku Hukuku, Üçüncü Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara 2020, s.389).
Faydalı model hükümsüzlük davası, tazminat davası için bekletici sorun yapılmalıdır. Nitekim başka bir davada verilen hükümsüzlük kararı, devam eden tazminat davasını sonuçsuz bırakır.
“Hükümsüzlük davasından önce açılmış bir tecavüz ve tazminat davası varsa, hükümsüzlük davası bu davalar için bekletici sorundur. Bir tecavüzün önlenmesi ve tazminat davası açıldıktan sonra, karşı dava olarak hükümsüzlük davası açıldığında da öncelikle hükümsüzlük davası araştırılır ve sonucuna göre tecavüz ve tazminat davaları değerlendirilir.” (Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi E.Hakimi İlhami GÜNEŞ – Patent ve Faydalı Model Hukuku Hukuku, Üçüncü Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara 2020, s.407).
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 14.03.2016 Tarihli, 2015/7005 Esas – 2016/2717 Karar sayılı kararında; “…Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamında göre Bakırköy 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2013/35 E – 2013/47 K sayılı 15.11.2013 tarihli davası ile davacı taraf adına tescilli 2008/09028 nolu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verildiği ve bu kararın temyiz incelemesinden geçmek suretiyle …. Tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın ise konusu kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ : …usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA, …”
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15.02.2005 Tarihli 2004/3232 Esas, 2004/6780 Karar sayılı kararında; “…Tescilli marka ve endüstriyel tasarım sahibi, bu tesciller hükümsüz kılınmadıkça marka ve tasarımını kullanabilir. Davalı taraf, davacı adına tescilli tasarımın hükümsüz olduğunu savunmuş fakat süresinde karşı dava açmamıştır. Ancak dosya kapsamından, aynı mahkemenin 2002/501 Esas sayılı dava dosyası ile davacı adına tescilli tasarımın hükümsüz olduğu iddiasıyla dava açıldığı ve davanın henüz derdest olduğu anlaşılmaktadır. Davacı adına tescilli tasarımın hükümsüz olduğu iddiası işbu davada değil, tasarım sahibi aleyhine açılacak davada incelenecek olup, mahkemece davacı tasarım sahibi hakkında açılan hükümsüzlük davasının sonucu beklenilerek, işbu davanın taraflarının iddia ve savunmalarının buna göre değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekir.”
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2017/327 Esas 2018/6261 Karar sayılı kararında; “…1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2012/82 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen ve mahkememizce de bekletici mesele yapılmış, tasarım hakkına tecavüz davası nedeniyle, ihbar olunan şirket adına tescilli 2011/06624 numaralı tasarım kapsamında üretilen ürünlerin davacı tasarımına tecavüz teşkil etmediğinin tespit edildiği ve zikredilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, …hal böyleyken tasarım hakkına tecavüz edildiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.” İşbu karar metninde de görüldüğü üzere ihbar olunan tarafından açılan tasarım hükümsüzlük davasının bekletici mesele yapılması Yargıtayca uygun görülmüş ve hukuka aykırı bir yön olmadığı sonucuna varılmıştır.
“…hükümsüzlük davasının başka bir davanın sonuçlanabilmesi için ön sorun ya da bekletici sorun oluşturmasıdır. Örneğin, KHK. md. 9 ve 61(Tasarı md. 9 ve 59 vd) maddeleri kapsamında açılan marka hakkına tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve/veya giderilmesi ve tazminat davasının dayanağı markanın karşı dava veya bağımsız bir dava ile hükümsüzlüğünün istenmesi halidir. Bu halde marka hükümsüz kılındığında, KHK. md. 9 ve 61 hükümleri kapsamında açılan dava dayanaksız kalacağından748, karşı dava olarak açılan veya bağımsız açılmakla birlikte birleşme olanağı olan hükümsüzlük davasının ön sorun yapılması gerekir. Bağımsız açılan davanın asıl dava ile birleştirilme olanağı yoksa, bu kez de hükümsüzlük davasının bekletici sorun yapılması söz konusu olacaktır.” (İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Markanın Hükümsüzlüğü Ve Hukuki Sonuçları (Doktora Tezi), Hazırlayan Orhan Sekmen, syf.215-216, İstanbul 2013).
“…kural olarak marka koruması, yani marka hakkı tescille doğmaktadır (KHK. md. 6, Tasarı md. 6). Dolayısıyla, markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi durumunda o markaya dayanılarak açılan marka hakkına tecavüzün önlenmesi, men-i ve tazminat davasının dayanağı kalmayacağından reddi gerekecektir.” (İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Markanın Hükümsüzlüğü Ve Hukuki Sonuçları (Doktora Tezi), Hazırlayan Orhan Sekmen, syf.215, İstanbul 2013).
“…Hükümsüzlük nedenlerinden birinin varlığı halinde, hükümsüzlük davasının, yetkili ve görevli mahkemede her zaman bağımsız bir dava olarak açılması mümkün olduğu gibi, karşı dava olarak açılması da mümkündür. Uygulamada hem asıl, hem de karşı dava şeklinde açılmaktadır.” (İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Markanın Hükümsüzlüğü Ve Hukuki Sonuçları (Doktora Tezi), Hazırlayan Orhan Sekmen, syf.216, İstanbul 2013).
“…Ceza hakimi, faydalı modele tecavüz davasında, tecavüzü ileri süren belge sahibine karşı hukuk mahkemesinde bir hükümsüzlük davası açılmış ise sonucunu bekleyebilir. … Hükümsüzlük davası sonucunda tecavüz edildiği iddia edilen faydalı modelin geriye etkili olarak hükümsüz kılınması ile birlikte ceza davasında yargılanan kişinin fiili tecavüz olmaktan çıkacaktır.” (Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Özel Hukuk Bilim Dalı Faydalı Modelin Hükümsüzlüğü Yüksek Lisans Tezi Danışman Doç. Dr. İbrahim ARSLAN Hazırlayan Mehmet Mesut Barkale, syf.124, Konya–2010).
Ayrıca görülmekte olan faydalı model hükümsüzlük davasında benzer ürün katalogları bilirkişi incelemesine esas alınabilir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 04.04.2016 Tarihli, 2015/7551 Esas– 2016/3542 Karar sayılı kararında; “…Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamında göre davalıya ait faydalı modelin başvuru tarihi olan 01.09.2009 tarihinden önce dergilerine, KATALOGLARA VE TİCARETE KONU OLARAK KAMUYA AÇIKLANDIĞI, bu nedenle anılan faydalı model belgesinin 551 sayılı KHK’nın 156.maddesi uyarınca başvuru tarihinden önce herhangi bir şekilde kamuya açıklanmış bilgi yeniliğinin ortadan kalktığı, faydalı modelin yeni olmaması nedeniyle hükümsüz kılınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalıya ait …………. Faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir. SONUÇ : …usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA, …”
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 22.10.2007 Tarihli, 2006/10240 Esas – 2007/13186 Karar sayılı kararı; “…Davacıların anılan makineleri daha eskiden kullandıklarına ilişkin faturalar sundukları, ayrıca dava dışı bir firmanın ÖNCEKİ TARİHLİ KATALOGUNDA aynı unsurları içeren bir makinanın yer aldığı, bu nedenle yeniliği bulunmayan faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ilişkin davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.”
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 01.11.2016 Tarihli 2015/11696 Esas – 2016/8562 Karar sayılı kararı; “…Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında göre davalı adına kayıtlı ve …….. donanımlı validatör buluş başlığı taşıyan ………… sayılı faydalı model belgesinde yer alan istemlerdeki GPRS ve GPS Donanımlı model içeren validatör unsuru ile kablosuz ağ bağdaştırıcı unsuru da dahil olmak üzere istemdeki bütün unsurların, CUBIC firmasına ait Universal validatör 5300 adlı ürün broşüründe bulunduğu ve her ne kadar bu broşürde tarih mevcut değil ise de BROŞÜRÜN WWW.CUBİC.COM İNTERNET SİTESİNDE DE YER ALDIĞI, bilgisayar uzmanı bilirkişinin de katılı ile yapılan teknik incelemede bu broşürün internet ortamına konuluş tarihinin, 11.08.2004 olduğunun belirlendiği, davalıya ait …………sayılı faydalı modelin başvuru tarihinin ise 25.04.2005 olduğu, böylece davalıya ait FAYDALI MODEL BELGESİNE KONU BULUŞUN TESCİL BAŞVURU TARİHİNDEN YAKLAŞIK 8 AY ÖNCE YURTDIŞINDA ÜRETİLİP SATILDIĞI, BROŞÜRDE AÇIKLANDIĞI VE KULLANILDIĞI ANLAŞILDIĞINDAN FAYDALI MODELDEKİ İSTEMLERİN YENİLİK KOŞULUNU TAŞIMADIĞI gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına tescilli ……..sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir. SONUÇ : …usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA, …”
“Bir somut davada bilirkişi heyetinin, dava konusu faydalı modele konu bulunan ve teknolojinin 2000 tarihli DERGİ KATALOĞUNDA yer aldığını, tescil tarihinden birkaç yıl öncesinden itibaren kapalı çarşıda bilindiği ve kullanıldığının tespit edilerek raporun hükme esas alınması uygun bulunmuş ve karar Yargıtay tarafından onanmıştır. – Y.11.HD. 24.01.2011 T. – 2009/7756 E. 2011/561 K.” (Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi E.Hakimi İlhami GÜNEŞ – Patent ve Faydalı Model Hukuku Hukuku, Üçüncü Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara 2020, s.399).
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 24.01.2011 Tarihli 2009/7756 Esas 2011/561 Karar sayılı kararında; “Mahkemece, iddia savunma bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamında göre davalıya ait faydalı model belgesine konu tüm yüzeyi taşlarla kaplı yüzük adlı buluşta 3 adet istem bulunup faydalı modeldeki her 3 istemin de 2003 yılından önce piyasada bilindiği, yüzük üzerine taş yerleştirme tekniği olarak bu sütunların ve girintilerin kullanıldığı bu teknolojinin 2000 TARİHLİ DERGİ KATALOGUNDA YER ALDIĞI bilirkişilerce belirlendiği ve içlerinde kuyumculuk sektöründen uzmanın da bulunduğu bilirkişi heyetinin dava konusu faydalı modele konu buluşun tescil tarihinden birkaç yıl öncesinden itibaren kapalı çarşıda bilindiğini ve kullanıldığını beyan ettikleri, faydalı model belgesindeki tüm istemlerin 551 sayılı KHK’nın 156.maddesi anlamında yeni olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına tescilli …………nolu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve TPE sicilinden terkinine karar verilmiştir. … SONUÇ : …usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA, …”
Hükümsüzlük davasını, bir şahsın hakkı olmadığı halde faydalı model belgesi almasından zarar gören üçüncü kişiler de açabilir. ”Zarar gören kişi” kavramı faydalı model hakkının inhisari niteliğinden zarar gören kişi şeklinde anlaşılmalıdır. Zararı borçlar hukuku anlamında yorumlamamak gerekir. Bu kavrama ayrıca zarara uğrayan veya uğrama tehlikesine maruz bulunan ya da söz konusu modeli kullanabilme imkanı haksız şekilde kısıtlanan ya da kısıtlama tehlikesi altında bulunan kişi de dahil edilmektedir. “Zarar görmek” ibaresi mesleki menfaatlerin zedelenmesini de kapsayacak genişliktedir. (Prof.Dr.Ünal TEKİNALP, Fikri Mülkiyet Hukuku, Beşinci Baskı, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2012, s.749).
Hükümsüzlük davalarında bilirkişi kamu düzeni gereği kamuya açık delilleri de gözönünde bulundurabilir. Nitekim faydalı modelin yenilik unsuruna sahip olması koşulu kamu düzenine ilişkin bulunup bu hususta her türlü delil dikkate alınabilir.
“…Faydalı modellerin incelemesiz verilmesi, açılan hükümsüzlük davalarının usulünü etkileyebilmektedir. Aşağıdaki karar uzun yıllardan beri inşaat dış cephelerinde kullanılan bir ürüne ilişkin faydalı model hakkında olup yenilik konusunun kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesini içermektedir Y.11.HD. 21.05.2013, 2012/12988 E. – 2013/10451 K.” (Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi E.Hakimi İlhami GÜNEŞ – Patent ve Faydalı Model Hukuku Hukuku, Üçüncü Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara 2020, s.399).
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 21.05.2013 Tarihli, 2012/12988 Esas 2013/10451 Karar sayılı kararı; “…Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, FAYDALI MODELİN YENİLİK UNSURUNA SAHİP OLMASI KOŞULUNUN KAMU DÜZENİNE İLİŞKİN BULUNUP BU HUSUSTA HER TÜRLÜ DELİLİN DİKKATE ALINABİLECEK OLMASINA ve bilirkişi tarafından dikkate alınan AMERİKAN PATENTİNİN DE DAVA KONUSU FAYDALI MODELİN KORUNAN İSTEMLERİ BAKIMINDAN YENİLİK UNSURUNU ORTADAN KALDIRACAK NİTELİKTE OLDUĞUNUN SAPTANMIŞ BULUNMASINA GÖRE, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.”
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 24.01.2008 Tarihli 2007/14398 Esas – 2008/1304 Karar Sayılı Karar içeriği; “…Faydalı model (ve tasarım tescilinin) hükümsüzlüğü davalarında mahkeme ileri sürülen hükümsüzlük iddia ve kanıtlarını mutlak yenilik kriteri nedeniyle resen araştırmaktadır. Bunun gerekçesi belgelerin tescil koşulunun mutlak yeniliğe bağlı olmasıdır. 11.HD, patent, faydalı model ve tasarım tescillerinde konuyu KAMU DÜZENİ KAPSAMINDA YORUMLAMAKTA OLUP TEKNİK ARAŞTIRMA İÇİN GÖREVLENDİRİLEN BİLİRKİŞİ KANITLARI SERBESTÇE DEĞERLENDİRDİĞİ GİBİ KAMUNUN ERİŞİMİNE AÇIK KANITLARI DA GÖZÖNÜNE ALABİLMEKTEDİR. (11.HD, 24.01.2008, 2007/14398 – 2008/1304)”
SONUÇ OLARAK; Yeni olmayan bir teknik bilginin buluş veya faydalı model olması mümkün değildir. Dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir zamanda kamunun ulaşabileceği biçimde ileri sürülen buluşa ilişkin bilgi -yazılı veya sözlü- mevcutsa artık o buluş yeni değildir. Açıklama herkesin ulaşabileceği şekilde yazıyla açıklanmış veya başka bir yolla yapılmışsa da buluş yeni sayılamaz. Bir makale, kitap, kitaptaki herhangi bir paragraf, hatta dipnot, herhangi bir ülkenin buluşlarla ilgili kurumunun bültenindeki yazılar, resimler, şemalar, bir aletin tarifnamesi, internet sitesindeki bilgi vs, yazı ile açıklamaya örnektir. Radyo tvdeki konferans, seminer, panel gibi toplantılardaki konuşmalar, haberler ve dersler vs ise “başka yolla açıklama” içine girer. Yani yeniliğin arandığı çevre tüm dünyadır. Tüm bu hususlarla birlikte faydalı modele konu ürün, tescil tarihi öncesi yurtdışında satışa arz edilmişse, faydalı model yine yenilik unsurunu taşımaz. Yine faydalı model belge sahibi kendi dava dilekçesi ve ihtarnamelerinde ürünü tescil tarihi öncesinde kullandığını beyan ederse davaya konu faydalı modelin yenilik özelliğinin ortadan kalktığı kabul edilmelidir. Kanunda belirtilen unsurları taşımayan faydalı modellerin hükümsüzlüğü istemiyle açılacak davalar, belgenin geçerliliği süresince veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde açılabilir. Faydalı modelin hükümsüzlük kararı geçmişe etkilidir. Faydalın modelin hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı herkese karşı hüküm doğurur (SMK.m.139/4). Bu dava ile gerek kamu gerekse özel menfaatlerin korunması temel hedeftir. Faydalı model hükümsüzlük davası, tazminat davası için bekletici sorun yapılmalıdır. Nitekim başka bir davada verilen hükümsüzlük kararı, devam eden tazminat davasını sonuçsuz bırakır. Ayrıca görülmekte olan faydalı model hükümsüzlük davasında benzer ürün katalogları bilirkişi incelemesine esas alınabilir. Hükümsüzlük davalarında bilirkişi kamu düzeni gereği kamuya açık delilleri de göz önünde bulundurabilir. Nitekim faydalı modelin yenilik unsuruna sahip olması koşulu kamu düzenine ilişkin bulunup bu hususta her türlü delil dikkate alınabilir.