Avukat Ali Mert Karakılçık
Bilindiği üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Dava Şartları” başlıklı 114.maddesinde; “(1) Dava şartları şunlardır: … ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Yine aynı yasanın “Dava Şartlarının İncelenmesi” başlıklı 115.maddesinde ise; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu kapsamda doktrinde de ifade edildiği üzere aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte (derdest) ise, aynı konunun (uyuşmazlığın) yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Zira aynı konuda iki dava açılmasında davacının hukuken korunmaya değer bir menfaati yoktur. Yine ayrı ayrı görülen davalar mahkemelerin iş yükünü artırdığı gibi, çelişik kararlar çıkması ihtimali, adalet açısından benimsenemez. Bu çerçevede HMK.m.114/1-ı hükmü ile derdestlik, dava şartı haline getirilmiştir (Prof.Dr.Baki KURU – Prof.Dr.Ramazan ARSLAN – Prof.Dr.Ejder YILMAZ, Medeni Usul Hukuku, 22.Baskı, Ankara 2011, s.265). Bu nedenle tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus re’sen veya talep üzerine dikkate alınır ve ikinci dava, dava şartı yokluğundan esasa girilmeksizin reddedilir (Prof.Dr.Hakan PEKCANITEZ – Prof.Dr.Oğuz ATALAY – Prof.Dr.Muhammet ÖZEKES, Medeni Usul Hukuku, 9.Baskı, İstanbul 2021, s.212).
Tekraren belirtmek gerekir ki derdestlik, bir davanın mahkemede açılmış ve halen görülmekte olduğunu ifade eden usul hukuku kurumudur (Prof.Dr.Murat ATALI – Prof.Dr.İbrahim ERMENEK – Doç.Dr.Ersin ERDOĞAN, Medeni Usul Hukuku, 4.Baskı, Ankara 2021, s.325). Bu kapsamda hukuk mahkemesinin, önündeki davanın esasına girebilmesi için aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması gerekir (HMK.m.114/1-ı). Tarafları, konusu ve nedenleri aynı olan bir dava görülmekte iken, aynı dava ikinci kez açılırsa mahkeme dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verir (İstanbul BAM Üyesi İsmail ERCAN, Medeni Usul Hukuklu El Kitabı, 6.Baskı, Ankara 2021, s.453). Nitekim uygulamada tarafları, konusu ve nedenleri aynı olan bir davanın tekrar açılıp görülmesinde davacının hiçbir hukuki yararı da bulunmamaktadır (Prof.Dr.Abdurrahim KARSLI, Medeni Muhakeme Hukuku, 5.Baskı, İstanbul 2020, s.403). Yargıtay uygulamasında da benzer görüş hakimdir (Y.8.HD. 23.01.2017 T. 2014/24746 E. 2017/633 K.). Karar özeti şu şekildedir;
Yargıtay 8.Hukuk Dairesi’nin 23.01.2017 Tarihli 2014/24746 Esas 2017/633 Karar Sayılı ilamı; “…Somut olayda derdestliğe konu ilam tetkik edilecek olursa; davacı tarafından, daha evvel sayılı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanarak dava açtığı, eldeki dava ile aynı yönde tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunduğu, dava konusu taşınmaza yönelik asıl dava olan tapu iptal ve tescil davası reddedilip, bedele yönelik davanın kabul edildiği ve karar tebliğe çıkarılmadığı için kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle, bahsi geçen dosyanın eldeki dosya açısından derdest olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır.”
SONUÇ OLARAK; tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus re’sen veya talep üzerine dikkate alınır ve ikinci dava, dava şartı yokluğundan esasa girilmeksizin reddedilir. Bu husus HMK’nın “Dava Şartları” başlıklı 114/1-ı bendinin bir sonucudur.