Av.Ali Mert KARAKILÇIK
Yargıtay içtihatları ve doktrinde faturaların tek başına bir akit olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğine sahip olduğu ifade edilmektedir. Nitekim faturaya dayalı bir borcun varlığı herşeyden önce muteber bir temel borç ilişkisinin varlığı şartına bağlıdır. Faturayı tanzim eden ve alan kimse arasında böyle bir temel borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki bir sonuç doğurması da söz konusu değildir. Bu kapsamda faturaya süresi içerisinde bir itiraz yapılmışsa vesikanın doğruluğunu faturayı tanzim edenin ispatlaması gerekir. Çünkü MK.m.6 hükmüne göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Konuya ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1978 tarihli bir içtihadında borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her asılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olmasının onu borç altına sokacağı şeklindeki bir görüşün mantıki ve hukuksal dayanaktan yoksun olduğu ifade edilmiştir. Yine bir başka içtihadında akdi ilişki kanıtlanmadığı sürece alacaklının borçlu adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı gözükmesinin borçluyu bağlayıcı bir yanı olmadığı belirtilmiştir. Yargıtay 13.Hukuk Dairesi daha güncel içtihatlarında ise itiraza uğrayan faturaların borçlu aleyhine delil olarak kabul edilemeyeceğini vurgulamıştır.
Bu kapsamda fatura bir akit olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge olduğundan verilmesi ticari işletmesi bağlamında bir mal satılması, üretilmesi, bir iş görülmesi veya bir menfaat sağlanması gibi bir sözleşmenin yani muteber bir temel borç ilişkisinin varlığı şartına bağlıdır.
Yargıtay temel borç ilişkisinin ispatını, faturayı tanzim eden tarafa yüklediği gibi faturada yazılı bedel üzerinde çıkan anlaşmazlıklarda da fatura bedeli üzerinden anlaşma sağlandığını faturayı tanzim eden tarafın yazılı delille ispatlaması gerektiğini belirtmektedir.
Yargıtay 13.Hukuk Dairesi konuya ilişkin olarak 23.12.2013 tarihli bir kararında; “…davacı, davalının otelinde düğün yaptığını, verdiği bu hizmet karşılığı kestiği fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı borcunun 9.000,00 TL olduğunu kabul etmiş, mahkemece bilirkişiden rapor alınmıştır. …Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığına göre davacı hizmet bedelinin 10.650,00 tl olduğunu ispatlamak zorundadır. Davalı, 9.000,00 TL dışındaki miktarı kabul etmediğine göre mahkemece ispat yükünün davacıda olduğu göz ardı edilerek fatura bedelinin hizmet bedeli olduğunu kabul edip hüküm kurulamaz.” şeklinde hüküm tesis etmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi benzer konuda 07.03.2012 tarihli kararında da; “…Davacı, alacağına dayanak olarak gösterdiği ve davalının da kabulünde olan konkasör ve trafoya ilişkin iki adet fatura dışında yazılı delil ibraz etmemiştir. Söz konusu satışa konu emtiaların değeri konusunda tarafların faturalarda yazılı miktardan daha yüksek bir fiyatta anlaştıklarını davacının yazılı veya kesin delillerle ispat etmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden malların satış tarihindeki rayiç değeri esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” şeklinde hüküm tesis etmiştir.
Dolayısıyla faturayı tanzim eden tarafın yalnızca akdi ilişkiyi kanıtlaması yeterli sayılmamakta faturada yazılı bedel üzerinden çıkan uyuşmazlıklarda yazılı belge ile ispatla yükümlü olduğu ifade edilmektedir. Yargıtay güncel kararlarında da fatura düzenlenip, davalıya tebliğ edilmiş olması ve buna itiraz edilmemiş olmasının tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmayacağını ifade etmektedir.
SONUÇ OLARAK; fatura tek başına bir akit olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğine sahiptir. Faturaya dayalı bir borcun varlığı herşeyden önce muteber bir temel borç ilişkisinin varlığı şartına bağlıdır. Faturayı tanzim eden ve alan kimse arasında böyle bir temel borç ilişkisi bulunmadığı hallerde faturanın hukuki bir sonuç doğurması da beklenemez.